Leonardo da Vinci\'yi Stereoscopy\'ye Ulaştıran \" Mükemmel Resim \" Arayışı

Share Embed


Descripción

Leonardo da Vinci Kendi Portresi

Leonardo da Vinci’yi Stereoscopy’ye Ulaştıran “Mükemmel Resim” Arayışı “Usta”nın adımlarını takip etmek bizi; perspektif, alan derinliği ve görme fizyolojisi durakları üzerinden, insan beyninin görmeyi umduğu ve gerçek sandığı 3 boyutlu kareye götürecek... Problem mi vardı?

Vardı!.. Özellikle, 1452 yılında doğmuş bir süper beyin için. Objeleri beyninizde üç boyutlu canlandırabiliyorsunuz, resme yeteneğiniz var. Kafanız çok çalışıyor. Evlilik dışı doğduğunuz için yüksek okula alınmamışsınız. Çırak olarak verildiğiniz ünlü usta’nın atölyesinde (Andrea del Verrocchio) çok iyi resim ve heykeller üretiliyor. Her işi “mükemmel” yapma takıntınız var. Aslında mekaniğe meraklısınız... Durumunuz, kendi başına büyük sorun. İlk adım, doğru malzeme kullanmaktı. Kullanılan boyaları beğenmedi, geliştirdi. Kullanılan metalleri beğenmedi, geliştirdi. Sıra, işi doğru yapmaya geldi ve anatomiye yöneldi. Hayvan ve insanları gözlemledi. Yetmedi, kesip içine baktı. Canlıları incelerken “hareket” kavramı da ilgisini çekmeye başladı. Mekanik aşkı daha da arttı. Yaratacağı eserler ile ilgili kaygıları azaldıkça, eserleri görecek kişilerin algılarıyla ilgili kaygıları arttı. İnsan nasıl algılıyordu? Görsel iş yapan herkesin derdi onun için “hedef” oldu. İncelemeye başladı... İki gözü olan insan; resme baktığında sınırlı, heykele baktığında sınırsız “açı” sahibiydi. Mükemmel resme ulaşmak için cevaplanması gereken sorular vardı... Heykeldeki zenginlik resme aktarılabilir mi? Bir resim, gerçek gibi algılanabilir mi? İnsan beyni ne kadar aldatılabilir?

Düşündü!..

Uzaktaki cisimler, yakındakiler ile aynı ölçülerde değil. Bir objeye konsantre olunduğunda yakın ve uzaktakilerin netliği bozuluyor; konsantrasyon değiştiğinde netlik alanı da değişiyor. Uzaktaki objelerin renkleri, yakındakilere oranla daha soluk. Sol gözün gördüğü ile sağ gözün gördüğü arasında fark var. Bu değişikliğin uzaklıkla ilişkisi var ama konsantre olunan noktaya göre değişiyor. Bir göz gerçek hedefi görürken, diğer göz başka yere bakıyor. Gerçek mekandaki gözlemcinin yerden yüksekliği, hedefe bakış açısı değiştikçe mekanın algılanma biçimi değişiyor. Yapılacak çalışmanın sunulacağı mekandaki izleyicinin olası bakış açısı da dikkat edilmesi gereken bir konu zira tüm değişkenler doğru kullanılırsa resme bakan kişi kendini “gerçeğe” bakıyor gibi algılayabiliyor. En garibi, gerçekliği manipüle ederek etkiyi arttırmak bile mümkün... Çok karışık! Bu karışıklığın çözümü için birden çok cevap bulmak gerekiyor.

Perspektif

İlk adım objelerin uzaklaştıkça küçülmesi... Perspektif, Leonardo’dan eski ustaların bildiği ve kullandığı bir olgu ve Leonardo da Vinci bu konuda ustalaşmıştı. Sadece perspektif kurallarına uygun resim yapmanın yetersiz olduğunu bilecek kadar... İşe, eski bilgiyi yenilemek ve geliştirmekle başladı. Resimde kullandığı mekanın perspektif değerlerini, resmin sergileneceği duvar ve resme bakacak kişilerin olası pozisyonlarını hesaba katarak manipüle etti. Böylece resme bakan kişi kendini resmin kompozisyonu içinde konumlandırabilecekti. Ardından resmin kompozisyonu ile resmin sergileneceği salonun ışık ilişkisini kurdu ve uyguladı.

Beynin bölümleri

Alan derinliği

Uzaktaki objelerin renklerinin soluklaşması, ressamın renkleri kullanma becerisi ile dönemin ustaları tarafından avantaja çevrilebiliyordu. Kırmızı-sarı, mavi-yeşil’den daha yakında algılanıyordu ama bu bilgiyi “sahteliği” belli olmayacak şekilde kullanmak için daha detaylı bilgi gerekliydi. Leonardo da Vinci renklerin deformasyonu ile objelerin deformasyonu arasında ilişki kurdu. Kompozisyonlarında; hedef izleyicinin, resimde konsantre olmasını istediği ana noktanın, potansiyel izleyiciye olan mesafesini “net” çalıştı. Konsantrasyon mesafesinden yakın ve uzak bölgelerin “net”liğini, renk ısısını ve ışık değerini, mesafe ile orantılı olarak (ve manipüle etmek istediği kadar) değiştirdi.

Görme fizyolojisi

Ulaşmak istediği resmi yapmayı başarmıştı aslında ama; ressamın, resmin ve resme bakacak olanın pozisyonları, bulundukları mekandaki koşullara çok kafa yormuştu. İnsan kafasını da inceledi. İki göz arasındaki mesafe, insanın görme kabiliyeti dahilindeki bölgeyi 3 boyutlu algılamasını sağlıyordu. Üç boyutlu olarak algılayamadığı bölgeler, net göremeyeceği kadar uzaktaydı. Bunu sınamak için deneyler yaptı... Deney sonuçları gene kafa karıştırıyordu zira insan beyni “göremediğini uyduruyordu”. “Görmek” de öğrenilen bir kavramdı. Demek ki “gözler” sadece araçtı ve “görmek” işini beyin yapıyordu. İnsan, görüntüleri zihninde yaratıyor ve kaydediyor; ilk kez gördüklerini, daha önce gördüğü benzer görüntülerle ilişkilendiriyor hatta anlamsız görüntülere anlam yükleyebiliyordu. Teknik manipülasyon, aldatmaca, objelerin ve renklerin deformasyonu kontrol edilerek, insan kandırılabiliyordu. Bir ressam için iyi haber belki ama silah ve savaş makineleri de tasarlayan biri için değil. İşin “doğrusunu” bulmak için çalışmaya devam etti. İki göz arasındaki mesafenin değiştirilerek Son Akşam Yemeği mekanı algılama kapasitesinin değiştirilebileceğini keşfetti. Sonuç olarak görme sürecini 3 bölümde toparladı: gözlerden gelen ham ışık malzemesinin alınması, ham görsel malzemenin birleştirilip görüntüye çevrilmesi ve anlamlandırılıp kaydedilmesi.

3 boyutlu kare

Mağara duvarlarından bu yana yapılan her görsel çalışmada hedef “izleyici”dir. Leonardo’nun adımları da, “her aşamada dikkat edilmesi gereken çok fazla değişken var ve asıl hedef son kullanıcı” anlamına geliyor. Bir kare 3 boyutlu fotoğraf için gerekenler; fotoğrafçının manipülasyon bilgisi, kullandığı makineler, objektifler, kayıt kalitesi, aktarım tekniği, sunum yöntemi, boyutları, izleyicinin pozisyonu, kullandığı izleme ekipmanı ve izleyicinin “algılama” isteği ve yeteneği... Leonardo da Vinci, yaptığı işin her aşamasında icat yapmış ve üretim sürecininin her anını “sonucu” düşünerek geçirmiş. 3 boyutlu görüntüleme kavramını da “ilk” akıl eden olduğu halde stereoscopic 3d tablo yapma denemeleri başarısız olmuş ve hiç 3 boyutlu fotoğraf ya da film görememiştir.

Erkan Cerit / 2011

Lihat lebih banyak...

Comentarios

Copyright © 2017 DATOSPDF Inc.