IMPARATOR_NERON.pdf.pdf

May 23, 2017 | Autor: Merve Taş | Categoría: Roman History, Emperor Nero, Roman Archaeology
Share Embed


Descripción

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ KLASİK ARKEOLOJİ ANA BİLİM DALI

İMPARATOR NERON VE HAKKINDA BİLİNMEYENLER

Merve TAŞ 07120000117

Yrd. Doç. Dr. Aytekin ERDOĞAN

İZMİR 2016

ii

İÇİNDEKİLER KAYNAKÇA ......................................................................................................................................... i BÖLÜM I ...............................................................................................................................................1

1.

İtalya’nın Coğrafyası ...................................................................................................... 1

2.

Roma’nın Kuruluşu ........................................................................................................ 2

BÖLÜM II ..............................................................................................................................................3

1.

Neron Zamanına Gelene Kadar Genel Olarak Roma’nın Durumu ................................ 3

2.

Neron Claudius Caesar Germanicus .............................................................................. 4

3.

Roma’nın Yaramaz Çocuğu: Neron Hakkında Söylenenler .......................................... 6

SONUÇ ...................................................................................................................................................7 RESİMLER............................................................................................................................................8

KAYNAKÇA

Bennett 2006

P. Bennett, Yeraltındaki Roma, National Geographic Dergisi, Temmuz, s.106 – 121, 2006

Draper 2014

R. Draper, Yaramaz Çocuk Neron, National Geographic Dergisi, Eylül, s. 81 – 99, 2014

Eckardt 2005

E. Eckardt, Ölüm Oyununda Şan, Şöhret ve Felaket, National Geographic Dergisi, Aralık, s. 140, 2005

Şenbark 1992

T. Livius, Roma Tarihi, Dr. Sabahat Şenbark (çev.), İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 1992

Tekin 2012

O. Tekin, Eski Yunan ve Roma Tarihine Giriş, İstanbul, 2012

i

BÖLÜM I 1. İtalya’nın Coğrafyası İtalya1 adının kökeni olasılıkla İtalik bir sözcük olan Vitulus’tan gelmekte ve Vitalia’ya2 dayanmaktadır. İtalya, çizmeyi andıran şekliyle Akdeniz’e uzanan bir yarımadadır. Akdeniz’de yer alsa da, yarımadasının batısındaki deniz Tiren Denizi, doğusundaki deniz ise Adriya Denizidir. İtalya’ya en yakın büyük adalar batıda Korsika ile Sardinya; hemen güney ucuna ise Sicilyadır. İtalya yarımadası ile Sicilya Adası’nı Mesina Boğazı ayırmaktadır. İtalya’nın uzunluğu yaklaşık 1000 km’yi; genişliği ise 240 km’yi bulmaktadır. Kıyı boyunca ovalık alanlar bulunmakta ve en verimli ovası kuzeyde Alp Dağları’nın hemen güneyindeki Po Ovası’dır. Yarımadanın doğu kıyıları düzdür. Batı ve Güney kıyılarında3 ise gemilerin yanaşmasına elverişli olan körfezler bulunmaktadır. En önemli nehirler arasında Po ovasına adını veren Po nehri (lat. Padus), Arnus (bugün Arno) ve Tiberis (bugün Tiber) nehirleri bulunmaktadır. İtalya coğrafi olarak Yukarı (Kuzey), Orta ve Aşağı (Güney) olmak üzere üç kısımda incelenebilir. İtalya’nın en önemli bölgeleri esas olarak Orta ve Aşağı İtalya’da bulunmaktadır. Orta İtalya’da: Etruria, Umbria, Picenum, Latium yer alır. Aşağı İtalya’da ise Campania, Samnium, Apulia, Lucania, Bruttium (çizmenin burun kısmı) ve Calabria (topuk kısmı) bölgeleri vardır (Resim 1).

1

Lat. Italia Danalar ülkesi 3 Batı kıyısında; Cumae, Paestum ve Terina körfezleri yer alır. Güney kıyısında ise Tarentum körfezi yer alır. 2

1

2. Roma’nın Kuruluşu İtalya’da insanoğluna ait en erken Paleolitik Çağ’a kadar gitmektedir. Çakmaktaşı aletlerin bulunmuş olmasının yanı sıra 30.000 yıl öncesine ait bir Neanderthal insanının4 kafatasının bulunmuş olması bu durumu kanıtlar niteliktedir. Roma’nın kuruluşu için M.Ö 753 tarihi kabul edilir. Ancak bu kuruluş tarihi mitolojik bir tarihtir. Troia’dan kaçan Aeneas Akdeniz’de oradan oraya savrulduktan sonra Latium kıyılarına çıkar ve orada Kral Latinus'un kızı Lavinia ile evlenir (Resim 2). Aeneas'ın oğlu Ascanius daha sonra Alba Longa kentini kurar. Kendisinden sonra gelenler uzun zaman burada hüküm sürerler. Roma’da hüküm süren krallardan biri olan Numitor, kardeşi Amulius tarafından tahttan indirildi. Amulius ilerde sorun çıkartmamaları için Numitor’un çocuklarını öldürtmüştür. Amulis kızı Rhea Silvia’yı evlenmemesi için Veste Tapınağı’na rahibe yapmıştır. Bir gün Vesta Rahibesi nasıl olduysa Savaş Tanrısı Mars’tan ikiz oğulları olmuştur. Doğan çocukların adları Romulus ve Remus olur. Amulius ise kızı Rhea Silvia’yı Tiber nehrine atar5 ve iki oğlunu ise sepet içinde yine aynı sulara bırakır. Suların çekilmesiyle nehir daha sığ olur ve susuzluğunu gidermek için tepelerden inen dişi kurt çocukların ağlamasını duyarak yanlarına gider ve onları emzirir (Resim 3). Sonra onları bulan çoban tarafından büyütülmüş ve delikanlılık çağlarına gelince Amulius’u öldürüp, dedeleri Numitor’u tekrar Alba Longa tahtına çıkartırlar. Kardeşler sepet içinde kıyıya sürüklendikleri yerde yeni bir kent kurmaya karar verirler. Ancak kehanet uyarınca kenti Palatinus Tepesi’nde kurmaya karar verirler. Romulus kuracakları kentin sınırlarını sabanla çizmeye koyulmuştu ki Remus sabanın izinin üzerinden atlayınca bir anda Romulus sinirlenir ve kardeşi Remus’u öldürür. Böylece Romulus yeni kurulan kenti nüfuslandırmak için haydutlar, kaçaklar ve suçlu erkekleri toplayarak kente getirir. Bu sırada komşuları Sabinleri ziyafete davet ederler ve o sırada Sabinlerin kadınlarını kaçırarak kendilerine eş yaparlar. Böylece yeni kurulan kentte bir toplum yaratılmış olur.

Günümüzden yaklaşık 200 bin ila 28 bin yıl önce yaşamış insan türüdür. Modern kültürde tipik "mağara adamı" kalıbını yaratan tarih öncesi insan türüdür. 5 Ancak bu durum Titus Livius’ un Roma Tarihi adlı kitabında Rhea Silvia’nın zincirlere vurulup zindana atılması şeklinde geçmektedir. 4

2

BÖLÜM II 1. Neron Zamanına Gelene Kadar Genel Olarak Roma Roma 21 Nisan 753’de Palatinus Tepesi’nde kurulmuştur. Roma Devleti’nde yaşayan halk, Etrüskçe adlar taşıyan 3 tribus (kabile) halinde örgütlenmiştir. Her bir tribüs 10 curia (aile birliği), her bir curia 10 gens (klan – büyük aile) içermektedir. Dolayısıyla, Roma halkı 3 tribus, 30 curia ve 300 gens’ten oluşuyordu. Bir gens birkaç familia’dan (aile) oluşur. Familia; eşler, torunlar, köleler ve aile reisinin himayesine sığınmış clientes denen yanaşmalardan oluşurdu. Dolayısıyla Roma’nın Krallık döneminde ilk kralı Romulus, son kralı ise Etrüsk kralı olan Tarquinius Superbus olur (Resim 4). M.Ö 509/508 yılında Tarquinius Superbus’un Roma’dan kovulmasının ardından yıllık seçilen ve praetor6 unvanı taşıyan iki yüksek devlet memurunun (magistrat) yönettiği Cumhuriyet idaresi kurulur. Yaklaşık 150 yıl sonra bu magistratlar, praetor değil consul olarak anılırlar. İdari ve siyasi kararlarda consuller Senatus’a danışırlar e oradan çıkan karara göre hareket ederlerdi. Ayrıca Krallık dönemindeki iki meclis Cumhuriyet döneminde de devam etmektedir. Bunlar Comitia Curiata (Curia) ve Comitia Centriata meclisleri olmuştur. Curia meclisi patrici denen tam hukuklu vatandaşlardan oluşmaktaydı. Comitia Centriata meclisine ise tam hukuklu (patrici) ve sınırlı hukuklu (plebler) yurttaşlar da girebilmekteydi. Böylece tüm Roma vatandaşı tek bir mecliste toplanmış buluyordu. Bu meclislerden çıkan kararlar Senatus’da onaylanması gerekmektedir. M.Ö 23 Eylül 63’te Roma’da dünyaya gelen Augustus’un imparator olmadan önceki adı Gaius Octavius idi. Iulius Caesar’ın yeğeni olan Augustus, M.Ö 44 yılında dayısının öldürülmesiyle beraber devlet yönetimini ele geçirir böylece İmparatorluk Dönemi başlamış olur. Böylece hanedanlık kavramı ortaya çıkmıştır. Augustus ile beraber Iulius – Claudius hanedanlığı başlar. Bu hanedanlık, Augustus (M.Ö 27 – M.S 14), Tiberius (M.S 14 – 37), Caligula (M.S 37 – 41), Claudius (M.S 41 – 54), Neron (M.S 54 – 68) şeklinde oluşmuştur.

Roma’da yüksek devlet memuru. Görevleri hukuki meselerde (yargı) consul’lerin yükünü hafiletmektir. Imperium yetkisine sahip olan bu görev, patrici sınıfından olan kişilerin yaptığı görevdi. 6

3

2. Neron Claudius Caesar Germanicus (Neron) M.S 54 – 68 M.S 15 Aralık 37 yılında Latium bölgesinde küçük bir sahil kasabası olan Antium’da (bügünkü Anzio) doğmuştur. Stoacı filozof Seneca’nın Neron’un eğitiminde payı büyüktür. Neron, Claudius’tan Roma tahtına çıkmıştır. Neron’nun imparator olduğunda Senatus’ta yaptığı konuşma metnini eğitiminde rolü olan Seneca tarafından hazırlandığı bilinmektedir. Neron, Augustus’un politikasına sadık kalacağına ve Senatus’u daha etkin kılacağına söz vermiştir. Yaptığı ilk işlerden biri, imparator seçilmesinin anısına praetor muhafızlarına yüklü miktarda para vermek olmuştur7. Roma tahtının asıl varisi Claudius’un üvey oğlu Neron değil, öz oğlu Britannicus olması gerekirdi. Claudius’un eşi Agrippina’nın türlü oyunlarıyla Claudius’un yaşta küçük oğlunu geri plana atıp kendi oğlu Neron’un imparator olması onun sayesindedir. Burada Claudius zamanına biraz göz atacak olursak Agrippina, Claudius’un yeğenidir. Agrippina, Claudius’a oğlunu manevi oğul olarak kabul ettirip, Neron’u M.S 51 yılında Princeps Iuventutis8 unvanı vererek Roma tahtının meşru varisi olduğunu ilan ettirdi. Bir süre sonra oğlunun Roma tahtına geçmesi için hazır gören Agrippina, mantar yemeğine koyduğu zehirle kocası Claudius’u öldürür. Böyle bir süreçle tahta geçen Neron için hâlâ üvey kardeşi Britannicus tarafından tehdit altındaydı. Bu nedenden dolayı Britannicus bir akşam yemeğinde zehirlerek öldürülmüştür. Neron, annesinin devlet yönetimine karışmasından çekiniyordu ve bu nedenle çevresinden uzaklaştırmıştır. Ancak, Neron’un yakınındaki kadınlar - özellikle sevgilisi Poppaea Sabina – imparatoru annesine karşı kışkırtıyorlardı. Neron, bu nedenle annesinin öldürülmesinin zamanı geldiğini düşünmüş ve M.S 59 yılındaki Minerva festivali sırasında annesini Baiae’da bir akşam yemeğine davet etmiştir. Yapılan plana göre yemek sonrası eve dönerken temi yarı yolda batacak şekilde inşa edilir. Ve öyle de olur. Ancak Agrippina yüzerek villasına ulaşmayı başarmıştır. Bunu duyan Neron, adamlarını villaya gönderip annesini öldürtür. Ancak bu durum halk tarafından iyi karşılanmaz ve Neron anne katili olarak kötü bir üne sahip olur. Neron, kendini daha pasif işlere ve eğlenceye vermiştir. Arkadaşlarıyla kadınlara sarkıntılık yapıp, eşcinsel hareketlerde bulunmuştur. Yalnız kaldığında veya toplantılarda lir çalmıştır (Resim 5 ve 6). Bütün bu durumlar belki de söylentilerden ibaret olması olası bir durumdur. Seneca ve Burrus sayesinde devlet ve toplum için önemli adımlar atılmıştır. Bunlar arasında kamu düzeninin sağlanması, kalpazanlıkla mücadele, hazinenin ıslahı, gladyatör

7 8

Donativum. Yani parasal armağan. Osmanlı İmparatorluğu’ndaki cülus bahşişi ile benzemektedir. Gençlerin lideri

4

gösterileri için valilerin halktan para alması yasaklanması, dolaylı vergilerin tüm imparatorluktan kaldırılması ve doğrudan vergilerin arttırılması bulunmaktadır. Neron, Claudius’un kızı Octavia ile evliyken Marcus Otho’nun eşi Poppaea Sabina ile sevgiliydi. Zaten annesinin öldürülmesi için de Neron’u sevgilisi kışkırtmıştır. Bu sefer Neron ile ilişkisinde engel olarak Octavia’yı gördü ve boşanmaları için Neron’u kışkırttı. Bu sırada Neron, Sabina’nın kocasının Lusitania valiliğine atayarak onu karısından uzaklaştırmıştır. Böylece iki sevgili daha rahat olma fırsatı bulurlar ve bir süre sonra evlenirler (M.S 62). M.S 64 yılında Roma’da bütük bir yangın olur (Resim 7). Kentin merkezinin büyük bir kısmı ve sarayın bulunduğu Palatinus Tepesi yangından büyük zarar görür. Yangın çıktığında Neron Latium’da bulunuyordu ve hemen Roma’ya dönmüştür. Yangının söndürülmesi için çaba sarf eden Neron için halk arasında çıkan bir söylentiye göre kendisi için inşa ettireceği meşhur Altın Ev’e (Domus Aurea) yer açmak için yangını bizzat kendisinin çıkardığı konusundadır. Yangının en şiddetli olduğu sırada yüksekçe bir yere çıkıp kendisine ait olan “Troia’nın Yağması” şarkısını lir çalarak söylediği kulaktan kulağa dolaşmıştır. Bir hafta süren yangın sonrasında Roma tekrardan inşa edilmiş ve Domus Aurea’nın açılışı da yapılmıştır (Resim 8). Neron, yangını Hristiyanların çıkardığını düşünüp, onları büyük işkence yaparak öldürmüşlerdir. İmparatorun kendine eğlenceye vermesi, iyi bir yönetim gösterememesine birde yangın eklenince Neron’dan kurtulma zamanının geldiğine inanılır. Neron kendisine yapılan suikast girişiminden kurtulmuştur. Neron zamanında bazı askeri başarılar elde edilmiştir. M.S 55 – 63 yıllarında Romalı komutan Corbula, Parthlar ve Armenialılara karşı başarılı bir sefer yapmıştır. Aynı zamanda Britannia’da Boudicca’nın liderliğindeki Britonların isyanı bastırılmıştır. Neron, hayranlık duyduğu Yunanistan’a bir gezi düzenlemiş ve oradayken bazı festivallere katılmıştır (M.S 66 – 67). Yunanistan’ı dönüşü sırasında Gallia Lugdunensis valisi Iulius Vindex’in ayaklanmasıyla karşı karşıya kalmıştır (M.S 68). Galba da Servius Sulpicius Vindex’e destek vermiştir. Etrafındakilerinin de kendisini terk etmesiyle yalnız kalan Neron’a Senatus kendisini istemediğini belirtir ve Neron’yu vatan haini ilan ederler. Bütün bu olanlardan sonra Neron, M.S 9 Haziran 68 yılında boğazını keserek 30 yaşında hayatına son vermiştir. Neron ile birlikte Iulius – Claudius hanedanlığının tahttaki iktidarı bitmiş olur. 5

3. Roma’nın Yaramaz Çocuğu: Neron Hakkında Söylenenler Neron tarafından kendisi için yaptırılmış olan sarayın adı Domus Aurea, yani Altın Ev. 30 yaşındaki imparatorun çılgın dünyası M.S 68 yılında hizmetkarlarından birine boğazına bıçak saplamasını emreder. Bu sırada “bende öyle bir sanatçı ölüyor ki” diyerek son nefesini vermiştir. Anlaşıldığı üzere Neron öldüğünde saray henüz bitmemiştir. Traianus9, 104 yılında duvarlarını ve tonozlarını ünlü hamamlarının temelinde malzeme olarak kullanır. Ancak, 1480 yılı civarında Oppius Tepesi’ni kazan kişiler Titus hamamın ait olduğunu düşündükleri kalıntılarla karşılaşırlar. Aralarından biri bir moloz yığınının üzerine düşer ve kendisini görkemli fresklerle kaplı bir tavana bakarlar bulur. İlk eşi Octavia’nın ölüm emrini veren, ikinci eşi Poppaea’yı hamileyken tekmeleyerek ölümüne yol açan, annesi Agrippina’yı öldürten ve üvey kardeşi Britannicus’u öldüren, akıl hocası Seneca’ya intihar etmesini emreden, bir delikanlıyı hadım ettirip ve onunla evlenen, M.S 64’te Roma’nın kundaklanmasına ön ayak olan sonrasında Hristiyanları suçlu oldukları gerekçesiyle tutuklattıran ve kafalarını kestiren ya da çarmıha gerdirtip imparatorluk şölenini aydınlatmak için yaktıran bir adam şeklinde düşünceler elbette ki mevcut. Ancak bu düşünceyi çürütecek başka düşünceler de Neron hakkında mevcuttur. Bilhassa Roberto Gervaso şöyle der: “Zalimdi. Ama Tek özelliği bu değildi… Bugünün şartlarına göre bile öncü sayılırdı, zamanının ilerisindeydi.” Bazı düşünceler ise Neron’un döneminde Roma’da sokaklar çok dardı ve kent üst katları ahşaptan yapılmış yüksek binalarla doluydu. Aydınlatma, yemek pişirme ve ısınma için ateş gerekmekteydi. Bu yüzden kentte hemen hemen bütün imparatorların sırasında büyük yangınlar yaşanmıştı. Ayrıca yangın başladığında Neron, Roma’da değil, günümüzde Anzio olarak bilinen doğum yeri Antium’daydı. Ayrıca yangın sırasında Lir çalma efsanesi o zamandan değil, ilk olarak olaydan yüz elli yıl sonra Cassius Dio tarafından kaleme alınmıştır. Neron’un çağdaşı Tacitus’un yazdığına göre “imparator evsiz kalanlara sığınacak yer sağlanmasını emretmiş, kentin yeniden inşa edilmesi için nakit teşviki vermiş ve yangın güvenlik kuralları belirleyerek uygulamaya koyulmuştur.” 2007 yılında kentin ortasından geçecek yeni metro hattının olası etkilerini araştıran İtalya Kültür Bakanlığı’nda görevli Romalı arkeolog Fedora Filippi, Corso Vittorio Emanuee II caddesinin tam altını kazdığı sırada bir sütun kaidesi keşfetmiştir. Bu kazıları biraz daha ilerletince sütunlu bir giriş ve az ilerisinde de bir havuzun köşesi çıkmıştır. Neron tarafından

9

Evlat edinilen imparatorlar dönemi ve Antoninus’un hanedanında yer alan 2. İmparatordur. M.S 98 – 117.

6

64’teki büyük yangından birkaç yıl önce yaptırılan dev boyutlu halk gymnasiomu bulduğu sonucuna varması için kazılara ara vermesi gerekmekteydi. Ve öyle de yaptı. Filippi “Gymnasium, Neron’un Roma’da gerçekleştirdiği büyük değişimin bir parçaydı” diyor. Yunan kültürü kavramını, gençlerin fiziksel ve zihinsel eğitimi fikrini Roma’ya getirmiştir. Eskiden hamamlar sadece aristokratlara özgüyken bu durum sosyal ilişkileri de değiştirmiştir. Neron’u sarışın, mavi gözlü, çilli yüzü olması ayrıca sanata ilgisi olduğunu da söyleniyor. Neron’un ilk imparatorluk yılları oldukça parlaktır. Claudius’un gizli mahkemelerini kaldırıp, af çıkarmış ve idam kararını imzalaması gerektiğinde, “Yazı yazmayı öğrenmemiş olmayı çok isterdim” diye hayıflanmıştır. Neron, Olimpiyat stilinde bir şiir, müzik ve atletizm yarışması olan “Neronia” yı oluşturmuştur. Ancak halkın hoşuna giden şeyler Roma’nın elit kesiminin her zaman ilgisini çekmemekteydi. Halka açık yerler arasında Gymnasium Neronis’e ek olarak bir amfitiyatro, bir et pazarı ve Napoli’yi Roma’nın Ostia limanına bağlayan bir kanal fikri vardı ancak Roma imparatorları parayı başka ülkelere saldırarak sağlıyordu. Bu nedenle Neron’un savaşsız saltanatı bu durumun önünde engel oluşturmuştur. Neron (M.S 54-68), gladyatör oyunlarında yalnızca siyah Afrikalıların birbirine karşı savaştığı, kadın ve çocukların da areneya çıkmak zorunda olduğu bir oyun emrini vermişti. İlk kez Neron döneminde kadın gladyatörler dövüşlerde yer almıştır. Bu kadınlara Amazonia ve Achillia gibi ünlüleri çağrıştıran isimler verilmekteydi.

SONUÇ Bu çalışmada genel olarak İtalya’nın kısaca coğrafyasına yer verilip sonrasında Roma’nın kuruluş efsanesi ile devam edilmiştir. Bu çalışmada amaçlanan Roma’nın büyük yangınından sorumlu tutulan Neron’u tanımak ve hakkındaki diğer bilinmeyen düşünceleri bildirmektir. Neron kimileri tarafından çok kötü bir imparator olarak tanımlanırken, kimileri tarafından da halk adına yapmış olduğu faydalı işler nedeniyle iyi olarak tanımlamaktadır. Neron’un Roma’daki büyük yangının sorumlusu olarak tutulması ne denli doğrudur bilinmez. Ancak bu bütün düşünceler tarih boyunca farklı şekilde yorumlandığı gibi bundan sonraki süreçte de farklı olarak yorumlanacaktır. Ancak, yukarıda da belirttiğim gibi Roma’nın o zamanki sokakları çok dar ve üst kısmı ahşaptan yapılmış çok katlı binalarla dolu olduğunu unutmamak gerekir.

7

RESİMLER

Resim 1: İtalya

Resim 2: Troia’dan kaçan Aeneas Akdeniz’de oradan oraya savrulduktan sonra Latium kıyılarına çıkar 8

Resim 3: Romulus ve Remus

Resim 4: Tarquinius Priscus M.Ö. 616-579

9

Resim 5: Neron Lir çalmaktadır.

Resim 6: Neron

Resim 7: Büyük Roma yangını 10

Resim 8: Domus Aurea

Resim 9: Domus Aurea Planı

11

Lihat lebih banyak...

Comentarios

Copyright © 2017 DATOSPDF Inc.